Neden Alman otomobiller tercih ediliyor?

   Dünya üzerinde 100’ü aşkın otomobil üreticisi bulunmaktadır. Bu pazarın kalite kokan köşelerini Alman otomobiller oluşturuyor. Sürüş keyfi, dinamik tasarımlar, yakıt hassasiyeti, kalitenin uzun yıllar korunması ve akla gelebilecek her türlü konfor özellikleri. Alman üreticiler kökenden gelen disiplin ve en iyisi olma çabalarıyla, dünyanın en güzel, en sağlam ve en az üzen otomobillerini üretiyorlar. Yıllardır otomobil piyasasının nabzını elinde tutan Alman otomobiller neden çok tutuluyor?

Sağlamlık

   Örnek vermek gerekirse, 1988 model bir Mercedes E200’e bakalım. Bunun yanında bir de, 1988 model bir Fransız markası olan Renault’un R9 modeline bakalım. Aslında kıyaslama yapmak bile doğru olmayacaktır belki de. Bu iki aracın kafa kafaya çarpıştığını düşünecek olursak, Mercedes’te ufak tefek eksikler ortaya çıkabilecekken, Renault’un büyük hasarlar almış olabileceğini söylemek yanlış olmayacaktır. Alman araçları ağırlık konusunda ve parçanın sağlamlığı bakımından diğer araçlardan genel anlamda üstündür.

Yol tutuşu

   Ağırlık faktörü çok önemli bir etkendir. Bununla beraber yol tutuşu açısından söylenebilecek en önemli şeylerden biri Alman markalarının birçoğunun, ürettikleri araçları arkadan itişli olarak üretmesidir. Arkadan itişli araçların yol tutuşuna etkisi çok büyüktür. Önden çekişli araçlarda, motor, aktarma elemanları ve alt düzenin büyük kısmı ön tarafta olduğu için, aracın ağırlık dağılımı tamamen ön tarafa yüklenmiştir ve arka kısım, ön kısma nazaran çok daha hafif kalır. Bu durum sonucunda viraja giren önden çekişli aracın, ağırlık dağılımı eşit olmadığı için arka kısmının savrulma olasılığı ve istenmeyen durumların yaşanması çok daha fazla olacaktır.

   Arkadan itişli araçlarda bu durum tam aksidir. Alt takım ve aktarma organları arkada, motor bölümü ön tarafta ve doğal olarak ağırlık dağılımı eş veya eş miktara yakın bir durumdadır. Özellikle BMW ve Mercedes bu konuda çok iyidir. BMW 1980 yılında üretmiş olduğu 3. Nesil araçlarda bile bu dengeyi sağlamıştır. Önden çekişli araçlar ile düşük hızda alamayacağınız virajları, arkadan itişli Alman otomobiller ile daha yüksek hızlarda alabilirsiniz.

Konfor

   Mercedes’in başını çektiği konfor konusunda, Audi, BMW, Volkswagen gibi Alman markaları da Mercedes’in izlerini takip etmektedir. 1980 model bir Mercedes’te bulunan özellikler hâlen birçok otomobilde yok. BMW’nin 1995 yılında kullanıcılarına sunmuş olduğu koltuk ısıtma, hafızalı koltuk ayarları, dijital klima, yol bilgisayarı, hız sabitleyici gibi özellikler 2016 model bazı otomobil markalarında hâlen mevcut değil. Ağırlık faktörünün devreye girmiş olduğu bazı konular da Alman otomobilleri üstün kılıyor. Marka vermeden 980 Kg bir otomobil ile 1400 Kg bir otomobili karşılaştıralım. 180 km hız ile seyrediyorken, 980 Kg olan otomobil size 250 km hız ile gidiyor hissi verirken, 1400 Kg olan Alman 90 km hızla seyrediyor hissi uyandırır. Alman otomobillerin ağır olmasının sebebi yol tutuşundan sonra budur. Sebep sonuç ilişkisine bakacak olursak, ağır üretilmiş otomobiller, güçlü kılınmak için motorlar hacimleri büyük olarak kullanıcıları ile buluşmuştur.

Teknoloji

   Alman otomobiller son teknolojiyi, motor, yürüyen, elektrik aksamı, iç donanım vb. aksamlar da kullanmışlardır. Ezelden gelen, piyasa hakimiyeti ve pazar zenginliği Alman otomobiller genelini parmakla gösterilir hâle getirmiştir. İsminin gereğini her daim yapmış olan bu süper Alman otomobiller diğer otomobillerden üstün kılınmasında ki en büyük sebeplerden biri de son teknolojiyi otomobillerin de kullanmış olmasıdır. 1936 gibi çok eski bir tarihte dizel motoru ilk defa piyasaya süren Mercedes’tir. Mercedes-Benz 260 modelini dizel olarak kullanıcıları ile tanıştırmıştır.

Marka

   Hiçbir özelliği bile farklı olmayan, Alman ve başka bir otomobil yan yana konulduğunda, tercih, isim faktörü göz önünde bulundurulduğunda, Alman’dan yana oluyor. BMW, Mercedes, Audi, Volkswagen, Porsche, Opel, Skoda, Seat gibi markalar, ezelden gelen bir üne sahip. Bu ün onları kendi kendini sattırabilir bir pozisyona taşıyor. Farkındasınızdır, Alman otomobil üreticilerinin reklam bütçeleri genellikle çok zayıftır. Alman otomobillerinin reklamlarına çok az rastlarız. Bu otomobiller zaten yeterli üne, şöhrete ve kalite sebebiyle parmakla gösterilir bir ünvâna kavuşmuştur. Volkswagen son zamanların en büyük şokunu yaşadı. Emisyon ile ilgili meydana gelmiş bir problem sonucu birçok otomobilini geri çağırdı. Şöhretini kaybetmemiş olsa da, eskisine nazaran daha az tercih sebebi olmaya başladı. Bundan ötürü Alman üreticiler arasında şu sıralarda en çok reklamını gördüğümüz firma Volkswagen’dir. Das Auto.

Güç

   Güç konusunda İtalyan, Alman ve Amerikan araçların yıllardır süren savaşları malumunuz. İtalyan ve Amerikan araçlarını görmezden gelirsek, Alman araçları günlük kullanımda en yüksek motor hacimlerine sahip araçlardır. Bu durum onları güçlü kılar. Tabi ki bir İtalyan olan Lamborghini Aventador ile bir Alman olan Skoda Octavia’yı karşılaştıramayız. Fakat Lamborghini, Pagani, Ferrari gibi markalar günlük hayatta, şehir içinde nadiren kullanılan, zenginlik gerektiren, kıyaslama yapamayacağımız markalardır. Bu otomobiller ile kıyaslama yapmamız söz konusu değildir. Sonuç olarak Türkiye’de kaç tane Pagani Zonda vardır ki? 10? Belki çok daha az. Güç konusunda Alman otomobilleri, birçok otomobilden ileridedir. Eskiye dönüp bakacak olursak, E39 kasada BMW’nin ürettiği en alt sınıf motor hacmi 2.000 CC’dir. En alt segmenti 2.000 CC motorken, emsali otomobil markalarının birçoğunda en yüksek motor hacmi 2.000 CC’dir. Ağırlık-güç dengesinin çok ince detaylar ile hazırlanıp, kullanıcılara sunulduğu bu Alman sınıflarına hayran olmamak elde değil açıkçası.

Yedek parça temini

   Türkiye piyasasına göre konuşacak olursak, parçası en hızlı temin edilecek, birçok yerde rastlanılıp, birçok zaman en kolay bulunabilecek en hızlı yedek parça sektörüne Alman’lar sahiptir. Fransız otomobillerin yedek parçaları da çok hızlı temin edilebilir fakat, Alman üreticiler bu konuda çok hassastır. Yedek parça fiyatları konusunda Alman üreticiler, diğerlerine nazaran geridedir yani daha pahalıdır fakat, kaliteli ürünün fiyatının pahalı olması bizi zannediyorum şaşırtmıyordur.

Yetkili servis

   Volkswagen üzerinden gidelim. Türkiye’de en çok yetkili ve özel servise sahip üreticilerden biridir. Servisi pahalı gibi şehir efsaneleri ile kafamızın karışmasına izin vermemeliyiz. Aynı model bir Volvo ile, Volkswagen’in servis ücretlerini kıyaslayacak olursak, Volkswagen 3’de 2’sine yakın bir oranda servisten çıkar. Volvo’nun S40 serisi 10 bin bakımı 800 lira civarındadır. Volkswagen Jetta’nın servis ücreti 600 lira civarlarındadır. Volkswagen diğer birçok marka gibi 10 bin km’de değil, 15 bin km’de servise girer. Bu da tasarruf devrinin en tatlı emsallerinden biridir. Birçok üretici aracını 10 bin km’de bir bakıma çağırıyorken, Volkswagen’in 15 bin km’de bakıma çağırıyor olması, aracına güvendiğinin bir göstergesidir. Bu vb. şeyler insanların, Alman otomobillere ilgi duymasını sağlıyor.

Sürüş Keyfi

   F30 kasa 320i bir BMW, koltuğa oturduğunuz andan itibaren size sürüş keyfinin en son safhalarını yaşatır. Yeni tip şanzımanı, sıralı silindirleri, twin turbosu ile beraber ıslıklar eşliğinde size metal senfonisini çalar. Bu koltuğa oturmuş bir insandan, Renault markasının Fluence serisinden, o sürüş zevkini almasını bekleyemezsiniz. Anlatılmaz, yaşanır dedikleri bu olsa gerek. Alman’dan ziyade, BMW’nin tercih edilmesinde ki en büyük sebeplerin başını çeken sürüş zevkidir. BMW’nin yıllardır kullandığı sloganı da bunun üzerinedir. “Sheer driving pleasure” Türkçe karşılığı, “Gerçek sürüş keyfi”.

   Zevkler ve renkler bu dünyada ki, en son tartışılacak şeydir. Hiçbir sebebi olmadan, bir şeyi sevebilirsiniz. Alman üreticiler yıllardır çok güzel otomobiller ürettiler ve seri üretime devam ediyorlar. Yukarıda saydığımız sebepler dışında kaleme alınması gereken daha çok fazla şey vardır. Ana arterleri bunlar olup, Alman otomobiller tercih sebebi olmasında ki en büyük sebepler de bunlardır. Şimdi belli başlı olan, en çok tercih sebebi ve unvan konusunda ileri düzeylerde olan markaları kısaca ele alalım.

BMW

  “Bayerische Motoren Werke A.G.” Türkçe karşılığı ise, “Bavyera Motor Fabrikaları A.Ş”. Almanya’nın en köklü geçmişe sahip firmalarındadır. Ayrıca dünyanın da. Franz Josef Popp tarafından 7 Mart 1916 yılında kurulmuştur. İlk başlarda hava araçları üzerine çalışan BMW, daha sonralar da kara taşıtları ile ilgili işlere de girişmiştir. Ambleminde ki mavi kısım gökyüzünü, beyaz kısım uçak kanatlarını simgelemektedir. Daha sonradan logo değişikliğine gidilmemiştir. BMW’nin sloganı kurulduğu günden beri aynıdır. “Sheer driving pleasure” Türkçe karşılığı, “Gerçek sürüş keyfi”. Alman otomobiller klasmanında çok ayrı bir yeri vardır.

   Vasıflı ve vasıfsız çalışan işçilerin toplamının 108.000 kişi olduğu kaydedilmiş veriler arasında. Yıllık cirosu ortalama olarak 50 milyar Euro’dur. Mini, Rolls-Royce gibi markaları da satın almıştır ve Alman otomobiller klasmanına dahil ederek, bünyesine katmıştır. Almanya’da, Volkswagen’den sonra en büyük fabrikaya sahiptir. Yıllık ortalama olarak 1 milyonun üzerinde otomobil üretmektedir. Motosiklet, bisiklet gibi kara taşıtlarını da üreten BMW, yıllık olarak ortalama 100 bin motosiklet üretiyor.

   Sürüş keyfi konusunda gerçekten uzmanlaşmış, idol olmuş, yaşam tarzını yansıtan bir markadır. 1 serisi araçların bayanlar için kolaylıkları ve küçük şehir otomobili olmasından tutun da, 7 serisi araçların makam aracı olarak kullanılmasına varan dek, birçok düzeyde ve segmentte otomobiller üretmiştir. Alman otomobiller denilince kalite kokularını getiren bu otomobil markasını yıllar eskitememiştir.

Mercedes Benz

   “Otomobilin geleceği”, “Bundan iyisini tanrı yapar”, “Tanrı insanı, biz ise arabayı yarattık” gibi çeşitli sloganları olan, kara taşıtlarında Almanya’nın en köklü firması ve Alman otomobilleri ekolünü yaratanların başını çeken, Mercedes ve diğerleri olarak arabaları ikiye ayıran insanların aşkını kazanan bir marka, Mercedes Benz. Konfor konusunda en üst düzeyde, binek otomobilleri ile gönüllere taht kuran bir markadır.

   1926 yılında Karl Benz’in liderliğini yaptığı birkaç şirketin birleşmesi sonucu meydana gelen bir markadır. Alman otomobiller klasmanında en çok adı geçen markadır.

Audi

   1932 yılında August Horch öncülüğünde 4 şirketin birleşmesi ile kurulmuştur. Dört halka, bu dört firmayı temsil etmektedir. Şirket daha sonraları Volkswagen grubuna satılmıştır, fakat amblem aynı kalmıştır. Audi’nin kelime anlamı Latincedir. Kelime karşılığı, dinledim anlamına gelir. Audi kalitenin metale dökülmüş hâlidir. Volkswagen grubunun belki de Volkswagen markasından daha çok önem gösterdiği markadır. Audi’nin merkezi de Bavyera’da bulunmaktadır. Yetenek testlerinde birçok zaman BMW ve Mercedes’ten daha iyi sonuçlar almıştır. Üç silahşor BMW, Mercedes ve Audi savaşında Audi, BMW’nin tahtını elinden alarak en çok satan otomobil olmuştur (3 marka arasında).

   Audi kullanıcıları, Alman otomobiller arasında, Audi’den başka aracı kullanamayacaklarını ifade ederler. Genel anlamda herkesin yakın olduğu bir marka vardır ama Audi, Alman otomobiller konusunda bu genellemelerin üzerine çıkmayı her defasında başarmıştır. “Teknoloji ile bir adım önde” sloganıdır. Sloganlar gerçekten otomobillerin karakterlerini yansıtıyor. Audi yeni nesil otomobillerinde son teknoloji özellikleri kullanıyor ve konfor konusunda altın çağını yaşıyor. Bu sebepten ötürü kendi satış rekorlarını her geçen gün egale ediyor. Başarının ve teknolojinin adı Alman otomobiller arasında Audi ile anılıyor.

Alman otomobiller Volkswagen Neden tercih ediliyor? | Parcacix

Volkswagen

   Bu gün güzel ülkemizde VOSVOS ismi ile bilinen Beetle araçların üreticisidir. İlk otomobil serüveni Beetle ile başlayan Volkswagen, Almanca da “Halkın arabası” anlamına gelmektedir. 1937 yılında Hitler döneminde, tek model halk tipi otomobil olarak banda çıkmıştır. Alman otomotiv birliğine kurdurulan bu otomobil markası, Almanya’nın ciro ve ithalat gibi konularında çok büyük destekçi olmuştur, zira Beetle dünyanın en çok satan otomobilidir. Alman otomobiller arasında gerçekten safkan bir Alman otomobilidir. Volkswagen grubunun bünyesinde bulundurduğu markaları duyunca şaşıracaksınız. Audi, Porsche, Bentley, Lamborghini, Seat, Bugatti, Skoda ve ağır vasıta tarafında Scania tırları.

Alman otomobiller

Alman otomobiller

Alman otomobiller

Başkası o sürüş keyfini yaşatabilir mi?

   Sizin de Alman otomobiller konusunda merakınız var ve bir Alman otomobiline sahipseniz, bu site üzerinden aracınız için gerekli yedek parçaları temin edebilirsiniz. www.parcacix.com